YAZAR: AYŞENUR DEMİRCİ
Besin alerjisi ve intoleransı sizce aynı şeyler mi? Genellikle birbirleriyle karıştırılan bu terimleri sizlere bu yazımızda açıklayacağız. Besin alerjisi immünolojik mekanizmaların alerjen besinin antijenine karşı oluşan ters reaksiyonlardır. Bu immunolojik reaksiyonlar tüketilen besinin yapısında bulunan proteinlerine karşı geliştirilen spesifik İmmunoglobulin E(IgE) antikorları aracılığıyla ortaya çıkan TİP 1 reaksiyonlar, T hücreleri (IgE aracılı olmayan) aracılığıyla veya hem IgE aracılı hem de hücre aracılı gerçekleşen reaksiyonlar olarak çeşitlenir. Bağışıklık aracılı olmadan gerçekleşen reaksiyonlar, gıda intoleransı yani besin maddelerine karşı gösterilen aşırı hassasiyet olarak tanımlanır. Farmakolojik, psikolojik, enzimatik, toksik mekanizmalar yoluyla gerçekleşen gastrointestinal fonksiyon bozuklukları oluşturarak belirtiler verebilmektedir intolerans gelişimine neden olabilmektedir.
Alerjen besinin tüketiminin hemen ardından veya birkaç saat ardından sonra anaflaksi, ürtiker, atopik dermatit rinokonjunktivit, astım, gastrointestinal anaflaksi (bulantı, kusma, mide krampları) enterokolit, enteropati, proktolit, gastroenterit sendromları yaşanmaktadır. Alerjen besin alımından sonra yapılan egzersizle birlikte anaflaksi görülme riski daha fazla artabilir. Her biri çok ciddi reaksiyonlar olsa da içlerinden en tehlikeli olanı anaflaktik şoktur. Anafilaktik şok durumunda dilde şişme, kardiyak aritmi ile seyreden bu durumda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
NIAID tarafından yayınlanan bir raporda 170 adet besinin alerjik olabileceği belirtilmiştir fakat aralarından sadece 8 tanesine en sık rastlanmaktadır Bu sekiz besini, alerjen etki gösterme oranlarına göre; inek sütü (%6), yumurta akı (%2,5), buğday (%1.5), yağlı tohumlar (%2,2), soya (%1.5), fıstık (0.4), balık (%2.2), kabuklu deniz ürünleri (%2,2) şeklinde sıralayabiliriz. Diğer alerjen besin maddelerinin bazılarıysa baklagiller, bazı etler, meyve ve sebzelerde alerjik etki gösterir. Çocuklarda inek sütü alerjisi yaygın olarak görülürken; yetişkinlerde yer fıstığı, balık ve deniz ürünleri ile meyve ve sebze alerjileri yaygın olarak görülür. Besin maddelerinin yalnız biri alerjik olabildiği gibi çapraz alerji reaksiyonları da gelişebilmektedir. Ülkelerin yeme alışkanlıklarına bağlı olarak duyarlılık gelişen besinler farklı olabilir. Türkiye'de fındık, inek sütü ve yumurtaya; Kolombiya'da meyve, sebze ve deniz ürünlerine; Şili'de fındık ve yer fıstığına; Meksika’da çikolataya çileklere, kabuklu hayvanlara ve yumurtaya; Amerika Birleşik Devletleri ve İsviçre'de yer fıstığına; Kore'de ceviz ve İspanya'da ağaç yemişlerine karşı alerjiler daha yaygın olarak görülmektedir. Tanı testleri; deri-pick, alerjen-spesifik, IgE antikor, bazofil histamin, bağırsak mukozası biyopsisi, besin uyarı testleri ile alerjen besin maddeleri klinik olarak tespit edilir.
Besin alerjisinin epidemiyolojisine bakacak olursak daha çok çocuklarda görülse de son yapılan çalışmalarda yetişkin ve yaşlı bireylerde de gelişmektedir. Dünya genelinde 220 milyondan fazla kişinin besin alerjilerinden etkilenmekte olduğu tahmin edilmektedir. Alerjilerin gelişiminde genetik faktörlere ek olarak kültürel, çevresel, davranışsal faktörler ve batılı yaşam tarzının yaygınlığının artması etkili olmaktadır.
Besin alerjisinde tedavisinde temel olarak alerjen besin veya besinleri içeren tüm ürünlerin kişinin diyetinden çıkartılması ilkesine bağlı olan eliminasyon diyetleri uygulanır. Hazır paketli ürünleri alırken içindekiler kısmına dikkatlice okunmalı alerjen olan besin maddesi eser miktarda içerse dahi bile tolere edilemeyeceğinden tüketilmemelidir. Tüketicilerin sağlığını korumak ve bilgilendirmek üzere besin etiketlerinde ve toplu tüketim yelerlerinde 26.01.2017 tarihinde yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği kapsamında alerjenlerin belirtilmesi bir zorunluluk olmuştur.
KAYNAKLAR
Akbulut, G. (2016). Tıbbi Beslenme Tedavisinde Güncel Uygulamalar 1. Besin Alerjisi, Besin İntoleransı Durumlarında Beslenme ve Test Diyetleri. (Gözden geçirilmiş ikinci baskı). Ankara: Ankara Nobel Tıp Kitabevi.
Begen, F. M., Barnett, J., Barber, M., Payne, R., Gowland, M. H., & Lucas, J. S. (2017). Parents’ and caregivers’ experiences and behaviours when eating out with children with a food hypersensitivity. BMC Public Health, 18(1). https://doi.org/10.1186/s12889-017-4594-z
Cabrera-Chávez, F., Rodríguez-Bellegarrigue, C. I., Figueroa-Salcido, O. G., Lopez-Gallardo, J. A., Arámburo- Gálvez, J. G., Vergara-Jiménez, M. D. J., ... & Ontiveros, N. (2018). Food allergy prevalence in Salvadoran schoolchildren estimated by parent-report. International journal of environmental research and public health, 15(11), 2446.
De Martinis, M., Sirufo, MM ve Ginaldi, L. (2017). Alerji ve yaşlanma: eski/yeni ortaya çıkan bir sağlık sorunu. Yaşlanma ve hastalık, 8 (2), 162.
Gül, F., & Dikmen, D. (2018). Kadın Tüketicilerde Besin Etiketi Okuma Alışkanlıkları ve Alerjen Bilgi Düzeyinin Saptanması. Beslenme ve Diyet Dergisi, 46(2), 157-165.
Hoyos-Bachiloglu, R., Ivanovic-Zuvic, D., Álvarez, J., Linn, K., Thöne, N., de Los Ángeles Paul, M., & Borzutzky, A. (2014). Prevalence of parent-reported immediate hypersensitivity food allergy in Chilean school- aged children. Allergologia et immunopathologia, 42(6), 527-532.
Lee, S. (2017). Çocuklarda IgE aracılı gıda alerjileri: yaygınlık, tetikleyiciler ve yönetim. Kore pediatri dergisi, 60 (4), 99.
Muthukumar, J., Selvasekaran, P., Lokanadham, M. ve Chidambaram, R. (2020). Gıda alerjisi ve gıda intoleransı ile ilişkili gıda ve gıda ürünleri-Genel bakış. Gıda Araştırmaları Uluslararası , 109780.
Nwaru, B. I., Hickstein, L., Panesar, S. S., Roberts, G., Muraro, A., & Sheikh, A. (2014). Prevalence of common food allergies in Europe: A systematic review and meta-analysis. In Allergy: European Journal of Allergy and Clinical Immunology (Vol. 69, Issue 8, pp. 992–1007). Blackwell Publishing Ltd. https://doi.org/10.1111/all.12423
Comments